11 Nisan 2017 Salı

Hail, Caesar! (2016)


Coen biraderlerin kendilerini fütursuzca akladıkları, figüranlar hariç sinema emekçilerine bolca da teşekkür ettikleri bir film bu. Eyy sinema endüstrisi sen ne büyüksün!

Film koskoca sinema endüstrisinin çarklarını döndürmek için delicesine çalışan, bu uğurda ailesini bile ihmal eden Eddie Mannix'in 27 saatini konu alıyor. "Adına çalıştığı film stüdyosu hikayeler üretiyor, her biri ya gün ışığında drama ya da mehtapta rüya konulu." diyerek tanıtılan film endüstrisinde fedakarca, cansiparane çalışan Eddie Mannix'in "işiyse geceymiş gündüzmüş önemsemez, gerisini de pek az umursar." 

Aslolan Eddie Mannix değil, ailesi değil, para değil, politika değil, din değil, sinema endüstrisidir yani. Öyle bir endüstri ki, gazetecilikle birlikte insanların isteklerini karşılamak için canla başla çalışıyor. Çünkü Mannix'in ikiz gazetecilerden birine söylediği gibi "insanlar gerçekleri istemiyor, inanmak istiyorlar. Büyük endüstrimiz bu. Hem benim hem de seninki. Baird Whitlock'ın büyük bir yıldız ve iyi bir adam olduğuna inanmak istiyorlar."

Aslolan insanların inanmak istedikleri şeyler yani, hakikat değil, aşk değil, sevgi değil, bilgi değil, ahlak değil. Sinema endüstrisi, Eddie Mannix'i de, İsa'yı da, Sezar'ı da, oyuncuları da, yazarları da, yönetmenleri de bu uğurda kullanır. Yalanmış, haksızlıkmış, saygısızlıkmış, bilgisizlikmiş, sevgisizlikmiş, ahlaksızlıkmış, bunların hiçbir önemi yoktur. Eddie Mannix bu uğurda polise yalan söyler, din adamlarını kafalar, gazetecileri manipule eder, aktristinin gayrimeşru çocuğu ortaya çıkmasın diye evrakta sahtecilik yapar, fidyecilere fidye öder ve patronu Nick Schenk'e asla laf söyletmez: " Nick Schenk ve bu stüdyo, sana ve burada çalışan herkese iyiydi. Bir daha Bay Schenk'e salladığını duyarsam, kendini kaçırtmaktan içeri girersin, son sözlerin onlar olur." 

Eddie Mannix için sinema endüstrisine hizmet ediyorsan bir değerin var, yoksa değersizsin: "Oraya çıkıp Yüce Sezar'ı bitireceksin. O pişman hırsızın ayaklarında konuşmanı yapacaksın ve her kelimen yüreğinden gelecek. Yapacaksın çünkü sen bir aktörsün, işin bu. Yönetmen, yazar, senarist ya da çekim tahtasını tutan herifin işini yaptığı gibi. Yapacaksın çünkü filmin bir değeri var. Filme hizmet edersen senin de. Bunu da bir daha unutmayacaksın."

Filmin günah çıkarmayla başlayıp, günah çıkarmayla bitmesine şaşırmamak lazım. Çünkü bu film Coen biraderlerin günah çıkarması. Yazıklar olsun!

Derecelendirme: 2/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder