29 Nisan 2017 Cumartesi

Karamazovi (2008)


Öncelikle bu yaşıma kadar Karamazov Kardeşler'i okumamış olmaktan utanıyorum. :) En kısa zamanda okumayı planlıyorum. Filmde tiyatrosunu izlediğim kadarıyla çok dehşet bir roman olsa gerek. Her lise bebesine söylendiği gibi bize de klasikleri mutlaka okumamız gerektiği söylendi. Ben de Savaş ve Barış'ı okumaya kalktım. Tolstoy'u komunist zannetmem bir tarafa, aristokrasi hayatı beni zerre kadar ilgilendirmemişti ve çok sıkıldığımı hatırlıyorum. Yarım bıraktım kitabı. Sonra üniversiteye gittiğimizde bir arkadaşım da Karamazov Kardeşlerin iç karartıcılığından bahsetti diye hatırlıyorum. Hoş lisede Savaş ve Barış ya da Karamazov Kardeşler okuyup anlamanın mümkün olduğunu da sanmıyorum. Bu gerizekalı "kolay paragraf sorusu çözersin" tavsiyeleri benim edebiyat dünyamı derinden sarsmış bugün bir kez daha anladım. Çünkü o aptal tavsiyeler ve kötü Savaş ve Barış tecrübem yüzünden klasiklerden uzak durdum. Suç ve Ceza ile Kumarbaz dışında Dostoyevski okumadım.

Bugün bu filmi izleyince Karamazov Kardeşler'in hikaye yapısının çok çok iyi olduğunu düşündüm.. 4 kardeş var biri geleneksel mirasyedi karakteri, biri ateist mühendis/bilimadamı kılıklı modern Rusya diyelim :) bir Hıristiyan muhafazakar, sonuncusu da kenara atılmış bir kaybeden karakteri. Dostoyevski gibi bir yazarın bu müthiş yapıdan manyak bir roman çıkardığına eminim. Tabii bunlar benim kendimce saçma sapan yorumların zira bahsettiğimiz adam Dostoyevski yani. 

Filme gelirsek, Karamazov Kardeşler'i tiyatroya uyarlayan bir Çek tiyatro grubu oyunu Polonya'da bir demir çelik fabrikasında oynuyor. Fabrika içerisinde oyun da çok güzel ilerliyor ama bir taraftan da oyundan etkilenen oyun dışı bir hikaye ilerliyor. 

Benim için çok iyi bir film, ama bu iyiliğin çok önemli bir kısmı romandan geliyor. Romanı okumuş olsam muhteşem mi derdim, iyi mi derdim, yoksa çok iyi mi derdim onu da bilemiyorum.

Deerecelendirme: 9/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder