15 Mayıs 2017 Pazartesi

La meglio gioventù (2003)

http://www.imdb.com/title/tt0346336/

En baştan söyleyeyim, film 6 saat 6 dakika :)

Matteo ve Nicola aralarında çok az yaş farkı olan Roma'da yaşayan iki kardeştir. Biri edebiyat, diğeri tıp okumaktadır. En yakın arkadaşları Carlo ve Berto ise ekonomi ve felsefe okumaktadır. Okul kapanınca yazın Avrupa'yı arabayla gezmek üzere plan yaparlar. Fakat Matteo, okulda aradığını bulamamıştır, arkadaşının babasının kliniğinde kamu hizmeti olarak psikiyatrik hastaları yürüyüşe çıkarmaya gönüllü olur. Orada Giorgia adında bir hastayla aralarında tuhaf bir bağ oluşur. 

Matteo Giorgia'ya klinikte elektroşok tedavisi uygulandığını öğrenince, kızı oradan kurtarmak için kaçırır. Tam o gün okulun son günüdür ve dört arkadaş Avrupa'yı gezeceklerken, Matteo ile Nicola, kızı babasının yanına götürüp daha sonra Carlo ile Berto'ya katılmaya karar verirler. İşler umduklartı gibi gitmez ve bir şekilde Giorgia polisle kliniğe, Matteo Roma'ya askere ve Nicola da arkadaşlarına katılmak üzere gezmeye gider. 

İki kardeşin yolu, Giorgia nedeniyle garip bir şekilde tam zıt yönlere doğru gitmeye başlar. Nicola mektubunda saçını sakalını hiç kesmeyeceğinden bahsederken, Matteo askerde hergün tıraş olmaktadır. Nicola kızların İtalyan kızları gibi olmadığını anlatırken, Matteo dişi sinek bile görmemektedir. Nicola hippilerle, Matteo askerlerle takılmaktadır. Floransa seli, Matteo'nun asker olarak, Nicola'nın da gönüllü olarak afetzedelere yardım etmek için Floransa'ya gelmeleri ile iki kardeşin yolunu tekrar birleştirir. 

Giorgia iki kardeşin de hayatını geri dönülmez biçimde değiştirmiştir. Tekrar kendi yollarına giderler. Nicola psikiyatrist olmaya karar verirken, Matteo tamamen gölgelenmiştir. Giorgia'ya faydasının dokunmadığını, onu kurtaramadığını gören Matteo kendini sonuna kadar mahkum edip cezalandırmıştır. Ben bir şeye karar vermeyeyim de herşeyi bana emretsinler diye asker olmuştur ama o işin de pek öyle olmadığını arkadaşı Luigi sakat kaldığında anlar.

Matteo, Matteo, Matteo... Hüngür hüngür ağlattın beni Matteo. Çok seviliyor olmana rağmen, sana kimse yardım edemedi. Çünkü kendini karanlığa mahkum etmiştin, cezalıydın. Dünyanın en acıklı şeyi bu, bana göre. Çok sevdiği kardeşine yardım edemedi Nicola, çok sevdiği oğluna yardım edemedi annesi, çok sevdiği abisine yardım edemedi Franceska, çok sevdiği oğluna yardım edemedi babası, çok sevdiği arkadaşına yardım edemedi Carlo, çok sevdiği adama yardım edemedi Mirella. Çünkü Giorgia'ya yardım yardım etmeyi başaramayan Matteo, yardımı, sevgiyi, yaşamayı hakettiğine inanmıyordu. Giorgia bile kendince yardım etmeye çalıştı ama o bile başaramadı. Psikiyatri, felsefe, matematik, müzik, edebiyat, hukuk, sanat, siyaset... Hiçbiri yardım edemedi, hepsinin en başarılı uzmanları vardı Matteo'nun çevresinde. Bu yardım edemiyor olma halini de en iyi Matteo biliyordu. Oysa sanıyorsun ki, düzeltebilirsin, kurtarabilirsin. Ah, kurtuluş draje bir hap değildir diyen Alev Alatlı'yı hatırlıyorum yine. Bak Nicola uzun ve zorlu bir sürecin sonunda Giorgia'ya yardım etmeyi başardı. 

1966'dan 2003'e devrimcilikten kariyere, aşktan aileye, gençlikten yaşlılığa savrulan her biri farklı tercihlere, seçimlere, inançlara, fikirlere sahip derin karakterlerle dolu İtalya meğer ne çok benziyormuş Türkiye'ye. Torino'dan Roma'ya, Floransa'dan Palermo'ya devrimci terörden mafyaya, yolsuzluktan adaletsizliğe, sevgiden öfkeye, kardeşten arkadaşa, babaanneden toruna İtalya'dan adam olmazdan İtalya'yı seviyoruma pek çok duyguyu yaşatabilen muhteşem bir film. Çok uzun da değil bence. :) Bu derinlikteki bir hikayeyi normal televizyon dizisi olarak çekmeye kalksan değil 6 saat, 666 saat anlatabilirsin.

Derecelendirme: 10/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder